Mobilya seçimleri arasında her insanın tercihi birbiri ile aynı olmayabiliyor. Kimilerimiz daha modern ve güncel mobilya takımlarını seçerken, kimilerimiz ise geçmişe bağlılığını ortaya koyacak klasik mobilyaları tercih edebiliyor. Daha geniş düşündüğümüzde ise karşımıza eskilerde üretilen her ne varsa daha sağlam ve dayanıklı olarak imal edildiği çıkıyor.
Son zamanlarda üreticilerin üretim maaliyetini daha asgari seviyelere taşımak istemesi ile ortaya çok dayanıklı olmayan ve uzun yıllar kullanılamayacak ürünler ortaya koyulmakta. Buna karşılık biz Türk insanın alacağı mobilya hem güzel durmak, göze hoş gelmek zorunda hem de kalitesi ve dayanıklılığı ile uzun yıllar gitmesi gerekmekte.
Klasik mobilyaların kolay kolay aşınması, hemen küçük bir darbe sonucu zedelenmesi yada kırılması kesinlikle söz konusu olmuyor. Geçmiş yıllardan bahsedecek olduğumuzda, söz gelimi 90 ‘lı yıllarda bundan 20 yıl evvel daha kaliteleri ağaçlar ile mobilya üretimi gerçekleşmekteydi. Meşe yada kavak ağaçları saf bir şekilde mobilya üzerine işlenmekteydi. Günümüzdeyse markasına ve üretime politikasına göre değişen bir çizgi görülüyor. Her mobilya markası için söylenenmesede birçoğu 90 ‘lı yılların kalitesini hissettirecek ve yaşatacak klasik mobilya takımları üretememekte.
Mobilya şirketleri kendi içlerinde modern mobilya takımları ve klasik mobilya takımları olarak iki grup altında mobilyalarını modellemektedir. Klasik mobilya modellerini tercih edenlerimizin sürekli 40 yaş üzeri olmadığını da açıkça söyleyebiliriz. 30 ‘lu yaşlarda yeni evli bir çift, yeni dizayn ettiği evlerindeki odalarında klasik tarz mobilya takımları görmek isteyebiliyor.
Bir yanıt yazın